Gilmore Girls izleyen ve çok seven biri olarak aşırı heyecanla gittim. Malesef umduğumu bulamadım, ama sincap buldum. 🙂 Bana “The Walk” filmini hatırlattı. 🙂

Konaklama-Ulaşım

New York JFK havalimanına indik. Buradan metroyla merkezdeki tren istasyonuna gittik ve New Haven’a trenle geldik. Bilet kişi başı $16, yolculuk ise yaklaşık 2 saat sürüyor. Airbnb’den çok güzel bir daire bulduk, Omni Hotel’in karşısında. New Haven Oldtown olarak geçiyor, yani güya şehir merkezi. Gerçi Yale SOM’a yürüyerek gidip gelebiliyordum. 1 haftalık seminer için geldiğim New Haven’da yapılacak hiçbir şey olmadığı için okuldan eve, evden okula şeklinde geçti günlerim.

 

 

Gezilecek Yerler – Yale

                                                                                                                             *Yale Üniversitesi kütüphanesi

Başlıktan da belli olduğu üzere New Haven’da gezilecek yerler = Yale Üniversitesi. Her gün gönüllü öğrenciler Yale turları düzenliyor. Kütüphanesi gerçekten çok güzel. Yapılacak başka bir şey olmadığı için şiddetle bu turlara katılmanızı tavsiye ediyorum.

*Yale Üniversitesi-yemekhane                                                *Yale Üniversitesi

Benim gittiğim dönem tam sömestr tatiline denk geliyordu. Şehirde öğrenci de yoktu. Hava kararınca sokaklarda kimseyi bulamazsınız, çok fazla evsiz var bu sebeple pek güvenli değil. Üniversitedeki mentorlar tarafından defalarca eve yalnız dönmememiz konusunda uyarıldık. Uber kullanıyorsanız New Haven’da kullanmakta fayda var.

Trenle ulaşım uygun fiyatlı olduğu için 1 saatlik uzaklıkta bir outlete gittik ama hiçbir şey yoktu o yüzden buraya yazmıyorum bile, boşuna vakit kaybetmeyin. 🙂

Yemek

Bizim konakladığımız cadde üzerinde (Temple Street) güzel yerler vardı, aç kalmamak için buralara gelebilirsiniz.

Nico’s

New Haven adeta Desperate Housewives seti gibi. Dizi dizi birsürü müstakil ev. Koskoca Oldtown’da ara ara anca bir tane marketten bozma bir yer bulabildik alışveriş için. Kahveleri güzel, aynı zamanda sıcak yemek te çıkaran bir yerdi. Bir tek burası vardı. Süpermarket yoktu, gözlerimiz 5M’li Migroslar aradı çeşitlilik aradı ama elimizdekiyle yetinmek zorunda kaldık, yoksa aç kalacaktık.

Temple Grill

Kaldığımız yerin tam altındaydı, bu sebeple 2 akşam burada yedik. Yediklerimiz lezzetliydi, bar konseptinde ve porsiyonlar çok büyük. Biz 2 kişi bir Fish&Chips paylaştık.

Frank Pepe Pizzeria

Burayı malesef çok geç duydum o yüzden deneyemedim ama çok ünlü bir pizzacıymış. Frank Sinatra bile buraya geliyormuş sırf pizza yemek için. Ben kaçırdım siz kaçırmayın.