Ljubljana Gezi Notları – Bled ve Bohinj Gölleri

Ljubljana’ya Nasıl Gidilir?

İsterseniz önce temel bilgilerle başlayalım. Ljubljana Slovenya’nın başkenti. Bu kadar sessiz harf olunca insanlara nere gittiğimi nasıl söyleyeceğim gibi bir dert oluyor. “Lubliyana” diye telaffuz edebilirsiniz. Zaten gezmeyi çok sevmeyenler dışında çok bilinmeyebiliyor. Sonra Bled gölünün fotoğrafını gösterince arkadaşlarınızdan istediğiniz ilgiyi görebilirsiniz. 🙂

Ljubljana’ya Türk Hava Yolları’yla gidebilirsiniz. Normalde biletler pahalı oluyor, biz şansımıza kampanyaya denk getirdik. Gidiş-dönüş 650 TL’ye almış olduk. Yolculuk 2 saat 20 dk sürüyor. Biz Cuma sabah erkenden gidiş Pazar akşam dönüş olarak aldık biletlerimizi.

Ljubljana’da Şehir Merkezine Ulaşım

Bu küçücük havaalanında şehir merkezine gitmek için 3 seçeneğiniz var. Otobüs, taksi ve

shuttle. Otobüs saatleri çok sık olmasa da en ucuz yol, kişi başı 4.10 €, yol yaklaşık 50 dk sürüyor. Buyrun saatlerini sizin için çekmiştim. (Ljubljana otogardan olanı çekmişim, havaalanından olan artık kısmet 🙂 )Biz giderken beklememek için shuttle ile otelimize gittik, dönüşte otobüs ile havaalanına gittik. Shuttle’lar sizi otelinizin önüne kadar bırakıyor, okul servisi gibi 🙂 Kişi başı 10 €. Yaklaşık 30-35 dk sürüyor.

Ljubljana’da Konaklama

Ljubljana’ya gittiğinizde başka yer aramayın. Galeria River’a biz bayıldık. Nehir manzaralı oda seçin, odalar biraz ses geçirse de yatak çok rahat hiç duymadan uyuyorsunuz. Sabah şu manzaraya uyanmak şahane oluyor. 2 gece 2 kişi toplam 112€ ödedik. Otel linkini şöyle bırakayım.

Yeme-İçme İşleri

Kahve-Kahvaltı-Tatlı

Cafetino : Geniş bir kahve seçkisi olan, Ljubljana’nın en tatlı sokaklarından bir tanesinde yer alan kafe. Cam kenarında oturup kahvenizi için ve gelen geçeni izleyin.

Le Petit Cafe : Heryerde okuyup, otelde resepsiyondaki çocuk da önerince kendimizi burada bulduk. Cheesecake’ini çok tavsiye etmesem de sabah kahvaltısı için güzel bir yer. Biz hergün buraya geldik. Yumurtalı birsürü seçenekleri var. Ben kayısı reçelli kruvasan ve portakal suyu üstüne de kahveyle kahvaltı etmeyi tercih ettim. Bu tarz bir kahvaltı yaklaşık 5 €.

TOZD : Nehir kenarında hem bar hem cafe. İç dekorasyonu çok tatlı, kahveleri çok güzel. Brownie’si de varmış diye duydum ama hiç yiyecek yerim yoktu. 🙂

Öğle Yemeği

Öğle yemeğini bir genelde geçiştirmeyi tercih ettik. Hem 3 öğün dolu dolu yemek yiyebilen insanlar olmadığımızdan, hem de biraz daha ekonomik olması açısından. Kendimize Mlinar diye bir zincir var, oradan ton balıklı sandviç aldık. Gayet lezzetliydi, hatta yazının Bled’e nasıl gittik kısmında da paylaşacağım ama, giderken yanınıza sandviçlerinizi alıp göl kenarında piknik yapmaktan keyifli birşey yok gerçekten.

Akşam Yemeği + Kokteyl

Ljubljanski dvor: Bir akşam bir öğlen burada yemek yedik. Bir büyük pizza, 2 kadeh şarap, 1 tiramisu ve kahveler 25 Euro civarı tuttu. Tiramisu’su çok güzeldi. Pizzaları da güzeldi, zaten taş fırında pişiriyorlar, tam merkezde, nehir kenarında, dışında oturmak pek keyifli olan bir mekan.

Pop’s Burger : Ljubljana’nın en iyi hamburgercilerinden biriydi, deneyeyim dedim. Açıkçası ölüp bitmedim, sonuçta biz Zula’nın hamburgerini yemiş insanlarız, öyle kolay kolay beğenmeyiz. Ama bira seviyorsanız çok geniş bir seçkisi var, merkezde nehir kenarında yer alıyor, yine de bir uğranabilir.

Zlata Ribica : Nehir kenarında yanyana bir sürü bar var. Biz Pop’s Place’in hemen yanındaki bir tanesinde oturup Aperol Spritzlerimizi içip günün değerlendirmesini yaptık 🙂

Odprta Kuhna (Open Kitchen) : Bizim gittiğimiz tarihlerde yeni açılıyordu. Küçük küçük standlarda geleneksel yemekleri ve içkileri bulabilirsiniz. Biz açıkçası pek yiyecek birşey bulamadık. Siz de bizim gibi seçiciyseniz yemek için başka bir yeri tercih edebilirsiniz.

Pizza için ikinci alternatif – Verace : Listelerde yüksek sırada olan bu pizzacıya çok aç olduğumuz bir öğlen gittik ama yer yoktu ve birsürü rezervasyonları vardı. O yüzden iyi mi değil mi bilmiyorum ama yolunuz düşerse denenebilir.

EN ÖNEMLİ YER : VIGO (DONDURMA)

Burayı son gün keşfetmemiz çok üzücü olsa da sizin aynı hatayı yapmanızı istemeyiz. Hergün bizim için de buradan dondurma yerseniz çok seviniriz. Porsiyonları baya büyük, half-half (yani yarım yarım bi ondan bi bundan) çok rahat yetiyor. Başka söyleyecek sözüm yok hakim bey.

Gezilecek yerler

Şimdi gezilecek yerleri tek tek başlık altında yazmayacağım. Zaten görüp görebileceğiniz en kompakt şehir. Bir şeyi gözden kaçırmanız imkansız. Gelelim neler göreceğinize.. Gaudi Barselona için neyse, Jože Plečnik de Ljubljana için o. Triple Bridge, National and University Library ve Cobbler’s Bridge hergün önünden geçebileceğiniz eserlerinden bazıları. Ljubljana Kalesi’ne çıkıp tepeden Ljubljana’ya bakmak(biz yürüyerek çıktık ve indik), Dragon Bridge, Preseren Meydanı ve Franciscan Church, Ljubljana Katedrali ve Metelkova bölgesi.

Metelkova bölgesinden kısaca bahsetmem gerekirse, burası şehrin sanat merkezi olmuş, müzelerin bulunduğu bölge. Ama burada en dikkat çeken yer eskiden askeri üs olarak kullanılan yerin sanatçılar tarafından uğradığı değişim. Kopenhag’daki özerk bölgeye benzetilse de burada kimse yaşamıyor. Değişik bir enerjisi var, görmenizi tavsiye ederim.

Bled ve Bohinj Gölüne Nasıl Gidilir?

Gelelim en can alıcı noktaya. Buraya kadar gelip Bled ve Bohinj’i görmeden dönmek olmaz. Cumartesi sabah erkenden kalkıp önce Le Petit Cafe’de kahvaltımızı ediyoruz. Sonra otogara doğru yola düşüyoruz. Yolda yine kendimize sandviç paket alıyoruz. Otogara geldiğimizde saat 09:45 ve 09:47 de Bohinj’e otobüs kalktığını öğreniyoruz, ancak yer kalmamış. Yani tavsiyemiz ya bir gün önceden almanız, ya da sabah önce gelip bileti alın sonra kahvaltınızı yapın. Biz mecbur bir sonraki 12’de olduğu için ona bilet alıyoruz. Ama trenle de gitme imkanı varmış bilginize. İki kişi Bohinj’e gidiş 19 € tutuyor. Otobüste ayakta kalanlar oldu o yüzden saati gelmeden önceden gitmekte fayda var. Yol baya uzun sürüyor, 1 saat 45 dk falan sürdü Bohinj’e varmamız. Bu arada Bled Bohinj’den daha önce. Büyük bir kalabalığı Bled’de bıraktıktan sonra biz yolumuza devam ediyoruz. Ve sonra şu manzarada öğle yemeğimizi yiyoruz.

 

 

 

Yemeğimizi yedikten sonra göl kenarında biraz turlayıp bol bol fotoğraf çekiyoruz. Biz Mart’ta yani off-season , çok sakin bir döneminde geldiğimiz için şanslıyız. Bir sonraki otobüse atlıyoruz

ve Bled’e doğru gidiyoruz. Bu sefer otobüsün içinde ödeyebilirsiniz bilet parasını. Bled’e

varıyoruz. Eğer bizim gibi Bohinj’den geldiyseniz merkezde değil de gölü ve şu adadaki kiliseyi gördüğünüz an inin. En güzel fotoğrafları burada yakalayacaksınız. Sonra merkeze doğru göl kenarından yürüyebilirsiniz. Kayıklarla adaya gidebilir ya da kendiniz kürek çekerek gölde dolaşabilirsiniz. Burası Bohinj’e göre biraz daha kalabalık, ama yine de rahat fotoğraf çekebiliyoruz. Yaza doğru buralar baya kalabalık olur diye düşünüyorum. 1 saate yakın da burada takıldıktan sonra otobüse binip dönüyoruz. Otobüs saatlerini kontrol etmeyi unutmayın, biz 4’tekine bindik rahat rahat gittik, sanırım akşama doğru daha da kalabalıklaşıyor. O kadar turistin otobüslerle dönmeye çalıştığını düşünün..  6 gibi Ljubljana’ya geri dönüyoruz ve yine güzel bir akşam yemeği için bol bol vaktimiz var. 🙂

Author: Dilhan

Dilhan 1990 yılında Eskişehir’de doğdu ve gözleri çekik. İlkokul yıllarında çok fazla japon şakalarına maruz kaldı ama henüz Japonya’ya gidemedi. Onun yerine Erasmus’la Torino’ya gitti ve Avrupa’yı gezdi. Bu sırada Bilgisayar Mühendisliği’ni bitirmeyi başaran Dilhan, yine Koç Üniversitesi'nde MBA eğitimini tamamladı. Şu an çocuklara piyano dersi veriyor ve bir bankada IT departmanında çalışıyor. En büyük hayali ise bir koalaya sarılmak :)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir