Kasım ayında 4 günlük küçük bir Endülüs turu yaptık Cordoba’da 1, Sevilla’da 2 ve Granada’da 1 gece kaldık. Ama tavsiyemiz bu turunuza Granada yerine başka bir yeri eklemeniz. Bu turun sonrasında Madrid’e geçtik ve orada 4 gün kaldık.
Cordoba
Ulaşım
Önce Cordoba’ya nasıl geldiğimizi anlatalım. Madrid Havalimanına indikten sonra FireFly firmasından araç kiraladık. Gelmeden önce internetten yapmıştık rezervasyonumuzu, fiyatların çok uygun olması bizi biraz tedirgin etmişti açıkçası. (4 günlük toplam 70 €) Ama Firefly’ın Hertz firmasına ait olduğunu okuyunca biraz da olsa rahatladık. Havalimanının hemen dışında bulunan ofislerinden aracımızı teslim aldık. Biz 3 kişiydik, Fiat500 kiraladık. Bu 70 €’luk ücrette normalde km sınırı var (1000 km civarı) biz bu yüzden ek olarak full paket satın aldık ücret 140€ civarına çıktı. Pakette kaza vb. hertürlü şeye karşı sigortalanıyorsunuz. Bu haliyle bile çok uygun olduğu için riske atmadık açıkçası. Madrid – Cordoba 400 km’lik uzun bir yol. Akşam 9 civarıydı otele vardığımızda.
Konaklama
Şu otelin güzelliğine bakar mısınız? Aslında burası apart/hotel karışık bir yer. Odamız kocaman ve temizdi ama onun dışında çok beklentiniz olmasın. Yeri güzeldi ve tabi ki Cordoba’daki her avlu gibi avlusu çok güzeldi. Otelin adı Hotel Maestre. Biz 1 gece konakladık 3 kişi 43€ ve Booking.com’da 2000 kişi yorumlamış, 8.5. Daha nolsun! 🙂
Gezilecek Yerler
*Eğer bizim kaldığımız otelde kalırsanız hemen yanındaki bu gizli bahçede oturup huzurla dolabilirsiniz.
*Cordoba’nın daracık sokakları ve otellerinin muhteşem girişleri ve avlularına ba-yıl-dık. Bazı oteller kapılarına “Sadece müşteriler girebilir, fotoğraf çekmek için lütfen girmeyin.” yazmışlardı. Siz anlayın ne kadar güzel olduklarını.
Plaza de la Corredera
Biz buraya kahvaltı etmek için geldik. Bu meydanda yanyana kafeler bulabilirsiniz. Biz havanın soğuk olması sebebiyle güneş vuran ve diğerlerinden daha kalabalık olan bir kafeyi tercih ettik. Kahvaltı için kruvasan çeşitleri, kızarmış ekmekler ve en önemlisi KAHVE yi burada bulabilirsiniz. Ayrıca bu meydan eskiden boğa güreşleri ve at yarışları gibi etkinliklere ev sahipliği yapmış. Bunu tabi gitmeden önce bilmiyordum, şimdi sizin için araştırıp buldum. 🙂
Cordoba Katedrali – Camisi
Bu yapıyı gerçekten görmeden dönmeyin. Cordoba’da zaten illa görün diyeceğimiz burası dışında başka bir yer yok. Aslında bunu deme lüksümüz yok, sadece 1 gün geçirdik Cordoba’da ve büyük bir kısmı arabamızın çekildiği yeri bulmakla geçti – ki bunu birazdan anlatacağım-. En iyisi siz şehrin tadını çıkarın, başka önerileriniz varsa bize yazmayı unutmayın. 🙂
Caminin içinin güzelliğinin yanısıra bahçesi de çok güzel. Sabah 8.30-9.30 arası girişler ücretsiz. Diğer zamanlarda bir kişi 8€.
Cordoba’da Nasıl Arabamızı Çektirdik?
Valla gayette kolay çektirdik, esas soru arabayı nasıl geri aldık olmalıydı. Şöyle anlatayım. Önceden de söylediğim gibi uçaktan iner inmez kendimizi yollara attık ve yaklaşık 4 saat araba yolculuğu yaptık. Cordoba’ya vardığımızda hava kararmıştı, akşamdı ve İspanya’da otopark ücretleri çok pahalı!! Neyse biz çok akıllı olduğumuz için boş bulduğumuz bir yere arabayı parkettik ve otele gittik. ( Malesef otelin park yeri yok )
Ertesi sabahta bir güzel kahvaltımızı ettik, camiyi gezdik, yürüdük. Sonra erkenden yola çıkalım Sevilla’ya geçelim dedik. Gelin görün ki araba bıraktığımız yerde yok. Meğer bir restoranın önüne bırakmışız efendim onların da mal indireceği tutmuş arayıp çekici çağırmışlar ve yarım saatle arabayı kaçırmışız! Neyse sağolsunlar (!) yerde bir ceza kağıdı vardı ordaki numarayı aradılar ve bize tarif etmeye çalıştılar. (edemediler) Biz sora sora bir şekilde arabanın çekildiği yeri bulduk. Biraz ağlayıp zırladık ama çok işe yaramadı. 🙂 Belediyeye gitmemizi ve kibarca acaba ceza ödeyecek miyiz diye sormamız gerektiğini söylediler. Ama iyi haber muhtemelen ilk defa çektirdiğiniz için ceza ödemezsiniz dediler. Neyse biz belediye binasına gittik, daha kapıda güvenlikler bize “aman canıım no problem no problem bişey ödemiceksiniz” dediler. Böyle bürokrasinin gözünü seveyim. Neyse biz yine arabanın çekildiği yere gittik, çekici ücreti ödeyerek kurtulduk. (70 € civarı birşey, ceza ayrıca 90€ idi eğer ödeseydik ) Sonuç olarak bu kısmı okumadıysanız şu an burayı okuyun : Arabalarınızı kapalı otoparklara parkedin, evet pahalı ( Günlük 20€ civarı ) ama uğraşmanıza değmez, kafanız rahat olur. 🙂
Sevilla
Öncelikle hemen belirtelim, bu 3’lü arasından en çok Sevilla’yı beğendik.
Konaklama
Biz Sevilla’da hostelde kaldık. Çok çok iyi kesin kalın diye tavsiye edemeyeceğim ama resepsiyondaki çalışanlar çok güleryüzlü ve yardımseverdiler. Uygun fiyatlı, merkezi bir yerde konaklamak isterseniz o zaman tavsiye edebilirim.
Gezilecek Yerler
Sevilla Katedrali
Alcazar Sarayı
Burası Sevilla Katedraliyle aynı meydanda yer alıyor. Yine biz yaptık siz yapmayın öğüdü : Biz buraya giremedik ama fotoğraflardan çok güzel gözüküyor bence kesinlikle görmelisiniz.
Plaza de Espana
Sevilla’daki en en beğendiğimiz yer burasıydı. Gerçekten inanılmaz huzurlu bir yerdi. Heryerde çiniler vardı tabi ki çıldırdık. Ayrıca göçmen ofisi de burada hizmet veriyordu. Torino’dan oturma izni almak için gittiğimiz ofisi hatırlıyorum da. Şehrin tuhaf bir kısmında, çok çirkin bir ortamdı. Bir de buraya bakın. Böyle bir yerde çalışmak güzel olsa gerek.
Maria Luisa Parkı
Tabi Avrupa’nın olmazsa olmazı parkları. Burası da çok hoş içinde göller olan bir parktı. Biz Plaza de Espana ‘dan dönerken uğramıştık.
Flamenko Müzesi
Burada Flamenko Şovları oluyor. Günde 2 kere 1 saatlik şov oluyor, biletler 20€, öğrenciyseniz 14€. (Şovlar saat 19.00-20.00 ve 20.45-21.45 saatlerinde ama siz yine de gitmeden önce kontrol edin.)
Yeme İçme
Açıkçası biz Endülüs’te hayalimizdeki tapasları yiyemedik ve pek doyamadık. Ama yine de gittiğimiz yerleri aşağıda listeleyelim.
Orsini
Burayı harıl harıl İtalyan restoranı ararken bulduk. Tapas cennetinde neden İtalyan aradınız diye sorarsanız, açıkçası tıka basa doymak istedik, o yüzden buraya geldik. Pizza ve salata söyledik, bir de şarap. Hem fiyatlar uygun( menü fotoğraflarını Trip Advisor’daki fotoğraflardan bulabilirsiniz ) hem de ortam çok keyifli, garsonlar çok güleryüzlüydü.
Bar Estrella
Buraya ilk akşam Sevilla Katedrali’ne ulaşmaya çalışırken bir ara sokakta denk geldik. Hoşumuza gittiği için de biraz dolaştıktan sonra geri dönüp burada oturduk. 3 kişi 4-5 çeşit tapas söyledik ama porsiyonlar fazla küçük. Biz pek doyamadık, aynısından 2 tane söylediğimiz oldu. Bir de Sangria söyledik. Yemekler lezzetliydi ve restoran baya kalabalıktı. Fotoğrafımdan da göreceğiniz gibi çok güzel çiniler var. 🙂 Bir de kocaman öküz kafaları…
Granada
Çok hevesinizi kırmak istemiyoruz ama burayı listenizden rahatlıkla çıkarabilirsiniz. Açıkçası nasıl vakit öldüreceğimizi şaşırdık. Kahve içecek yer de olmayınca ( Starbucks arayacak kadar çaresizdik o bile yoktu ) hayat bizim için çok zor geçti Granada’da.
Konaklama
Kaldığımız yer yine çok uygun ve temiz bir yerdi. Otel ya da hostel diyemeyeceğim misafir evi gibi bir yerdi. 🙂 Buyrun şurası Geceliği 38€ idi, 3 kişi için ultra uygun değil mi? Yeri de çok merkeziydi.
Granada için küçük bir tur özetleyecek olursam : Nehir kenarında en eski yerleşim yerlerinin yanından yürümeye başlayın Alhambra Sayarı’na doğru. Sizi çok uzun bir yolculuk bekliyor. Yanınızdan geçen minibüsleri farkediceksiniz yürürken, onlarla çıkabilir, hatta sonra da şehir merkezine dönebilirsiniz. Sonra merkezde katedrali görüp sokaklarında dolaşabilirsiniz.