Londra`ya giden herkese söylemek istediğim, otelde kalınıyorsa kahvaltı dahil rezervasyon yapmayın. Çünkü o kadar favori yer var ki, bu tatları tatmadan kimse dönmesin… Londra`da benim en çok sevdiğim bir kaç kahvaltı yerini anlatıcam bu yazıda.
THE WOLSELEY :
Benim gerçekten en sevdiğim yerlerden biri. Gitmeden mutlaka rezervasyon yaptırın. Içeride beyaz yakalıların yoğunlukta olduğu, yer bulmakta sıkıntı çekebileceğiniz, muhteşem menüsünün olduğu modern bir yer. Çıkınca Fortnum&Mason`a uğramayi unutmayın 🙂
OPSO :
Yunan yemeklerine bayılmayan yoktur. Ben açıkçası buraya gerçek Yunanistan`ın o muhteşem zeytinyağı kokusunu hissedeceğimi, gerçek greek feta cheese yiyeceğimi zannederek gittim, ufak bir hayalkırıklığı yaşasam da daha önce tatmadığım lezzetler tattım açıkçası. Bi` kere servisler gerçekten gördüğüm en minnoş, en tatlı servis. Gitmeden bence rezervasyon yaptırın, gerçekten cok kalabalık oluyor. Mekan Marylebone`da yer alıyor, burada ara sokaklarda yürüyüp gerçek Londra tuğla evlerini tek tek görmeden gitmeyin.
Maitre Choux:
Bazen sabahları uyandığımızda sadece tatlı yemek isteriz. Bu gibi durumlarda genelde insanların aklına ilk Nutella gelir 🙂 Benimse bugünlerde gideceğim adres belli… Maitre Choux! Buraya uğramadan Londra`dan lütfen dönmeyin! Ekler yemeyi ben pek sevmezdim, ağır olduğunu düşündüğüm ve lezzetine bir türlü alışamadığım bir tatlı. Ama Maitre Choux`deki eklerin tatlarına gerçekten doyamayacakınız! Çok küçük, aslında take-away konseptli bir yer. İçeride sadece iki küçük masa var. Kutuya ekleri doldurup, elinize kahvenizi alıp SouthKensington`ı gezebilirsiniz.. Yerken beni de hatırlayın:)
CHILTERN FIREHOUSE :
Burayı yazmadan geçemedim! Aslında buraya herkes akşam yemeğine gidiyor, benim de keyifle gittigim bir yer. Kahvaltısını da denemek istedim. Bir kere Londra`da en çok sevdiğim restoran, şüphesiz! Ortamı, garsonları, yemekleri, servisi her şeyiyle MUHTEŞEM! Gelelim kahvaltıya… Ben Londra`da her sabah yumurta ve somon yiyenlerdenim, o yüzden önce eggs royal`imi söyledim. Daha sonra tatlı delisi olduğum için tabiki masaya pancake geldi, ancak daha önce yemediğim bir pancake… Buttermilk pancake… Ben böyle bir şey hiç yememiştim! O kadar beğendim ki anlatamam.. Giderseniz bence siz ortaya değil direk kendinize bu pancake`den söyleyin 🙂 Ayrıca porselen meraklısıysanız kahvaltınızdan gerçekten zevk alacaksınız.
IVY CHELSEA GARDEN:
Özellikle sıcak havalarda Londra`yı ziyaret ettiyseniz bence Ivy Chelsea Garden`da kahvaltı yapın, ancak arka bahçesine rezervasyonunuzu yapın. Chelsea tarafında yer alan bu restoran benim yine en favori yerlerimden. Tek sıkıntım, pancake`ini gerçekten hiç beğenmedim.. Ancak servis, ortam ve kahvesi harika!
Bir kahvaltısever olarak bir sonraki ilk 5 kahvaltı listem yakında sizlerle olacak 🙂